Celal Yalçın, ‘İktidar Sıkışınca Ya Anayasa Diyor, Ya Kayyım!’

CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, kayyım atayarak, milli iradeyi, seçilmişleri tümden yok saymayı milli iradenin ortadan kaldırması olarak niteledi.

Recep Kenan / itvhaber.com

Yerel seçim sonrası Ataşehir’in gündemini değerlendiren CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, “iktidar ne zaman sıkışsa; ya Anayasa diyor, ya kayyım, ya da Kürt sorunu diyor.” Dedi.

CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, www.itvhaber.com temsilcisi Recep Kenan’a gündemi açıklamasında iktidarın halkın iradesine karşı, seçilenlerin görevden alındığı kayyım uygulamalarını değerlendirdi.

DEMOKRASİ UNSURLARINI YAŞATSALAR YETER

İktidarın 20 yıldır “Milli İrade” söylemlerine defalarca uymadığını ifade eden CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal yalçın, “Kendi milli irade söylemlerine bu 20 küsur yıllık iktidar sürecinde defalarca uymadığı noktaları gördük. İleri demokrasi dedikleri olayda sadece demokrasi unsurlarının yaşatsalar yeter. Demokrasinin ilerisine falan ihtiyaç yok.” Dedi.

GÜNEYDOĞU VE DOĞU ANADOLU’DA UYGULAMA DAHA KÖTÜ

CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, yaptığı açıklamada, “Bugün Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da uygulama daha kötü. Dem Partili belediyelerin hepsi Kayyum tehdidiyle İki dönemdir karşılaşıyor. Ahmet Türk olayı; üçüncü defa bu kişi geliyor, başvuruyor, aday olabilir miyim diyor. Devletin mekanizmaları diyor ki; evet olabilirsin diyor. Ama ‘seçilir seçilmez birkaç ay sonra seni tekrar görevden alıyorum’ diyor. İşin ilginç yanı hükümetin ortak olduğu parti ziyaret ediyor kişinin çıkarılmasını istiyor. Bu kişi barış elçisidir diyor. Ama iktidar kişiyi görevden alıyor. Yani bu tezatlar durumlar Türk vatandaşının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının gözünden kaçmıyor.” İfadelerine yer verdi.

HERKESE TERÖRİST DERSEK BİRLİKTELİK ALGISINI YAŞATAMAYIZ

Celal Yalçın, durumlar ülkenin birliğine beraberliğini sekte vuracak davranışlar olduğunun altını çizdiği açıklamasında şöyle konuştu;
“Kayyım uygulamasının Bu ülkede biz herkese terörist dersek, bu ülkede herkesi ötelersek Cumhuriyet dönemi kurduğumuz birliktelik algısını bugün yaşatamayız. Bunun da en büyük mesul, toplumu bir arada tutacak olan iktidardır. Ortadoğu bu kadar kaynarken, Irak, İran, Suriye ekseninde bir koridoru oluşmuşken ve içeride dışarıda bu kadar tehlike beklerken bu tarz durumlar ülkenin birliğine beraberliğini sekte vuracak davranışlardır. Biz bu davranışların olmasını istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bütün unsurlarıyla bir birlikte hareket etmeli. Biz akraba olmuşuz, evlilikler yaşamışız. Bin yıllardır Ahmet Arif’in deyimiyle tavuklarımız birbirine karışmıştır. Bu kadar bir arada olduğumuz unsur varken bunun dinamitleyecek öğelerden uzak durmamız gerekiyor. Gerekçe gösterilen davranışların biraz hukuka uyması gerekiyor. Yani dediğim gibi; 12 – 13 sene önce birine taziyeye gittin. Seni görevden aldım.”

İKTİDAR NE ZAMAN SIKIŞSA; YA ANAYASA DİYOR, YA KAYIM, YA DA KÜRT SORUNU

Celal Yalçın, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı;
“İddianamenin de bir kurala, bir hukuka, bir duruma uyması gerekiyor. Ülkede adalet, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık her şeyin dip yaptığı bir noktada, hükümet ve iktidar ne zaman sıkışsa; ya Anayasa diyor ya kayyım ya da Kürt sorunu diyor. Kendince bir bahane bulup, kendi başarısızlığını maalesef gölgelemeye çalışıyor.”