Son Dakika
CHP Ateşehir İlçe Başkanlığı, 81 CHP İl ve 930 içe örgütleri ile eş zamanlı olarak Lozan Antlaşmasının 100. yılı dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptı.
CHP örgütleri, Lozan Antlaşmasının 100. yılı dolayısıyla ortak basın açıklamasında bulundu. Açıklama CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın tarafından yapıldı.
Lozan Barış Antlaşmasının 100. Yılı kapsamında 81 il ile ilçe örgütleriyle eş zamanlı açıklamasında Basında Sansürün Kaldırılışının 115. Yıl Dönümünü kutlayan CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, açıklamasında; “Bugün Günlerden 24 Temmuz !!! Lozan Barış Antlaşmasının 100. Yılı , Vatanımızın Sınırlarının Çizildiği ve Ekonomik Bağımsızlığımızın Önünün Açıldığı Bu Antlaşmanın Mimarları Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’ye ve Bu Uğurda Şehit Olmuş Tüm Vatan Sevdalılarını Minnetle Anıyoruz !!!” ifadelerine yer verdi.
“Bugün emperyalizme karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşımızın zafer belgesi, Cumhuriyetimizin tapu senedi Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümünü kutluyoruz.
Bugün tarihi bir gün. 780 bin kilometrekarelik ülke topraklarımızın, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğunu egemen devletlere kabul ettirdiğimiz bir gün.
Lozan Barış Antlaşması’yla;
• Emperyalist güçlerin aralarında pay etmeye yeltendiği vatanımızın sınırları zaferimizle çizildi.
• Kapitülasyonlar kaldırıldı. Ekonomimiz millileştirildi. İç/dış borçlarımızı ve kaynaklarımızı denetleyen Düyun-ı Umumiye belasından kurtulduk. İktisadi bağımsızlaşmanın önü açıldı.
• Yunanistan’da kalan Türk azınlığının hakları güvence altına alındı. Kıyılarımıza yakın adaların gayri askeri statüsü teyit edildi.
Lozan, topraklarımızı karış karış bölen, yoksul halkımızın tüm varlığını yabancı güçlerin insafına terk eden, saltanatın tacını ve tahtını korumak adına halkı kendi yurdunda esire dönüştüren, Sevr Anlaşması’nı tarihin çöplüğüne atan diplomatik zaferin adıdır.
Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi: “Lozan Barış Anlaşması, Türk Ulusu’na yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın yıkılışını anlatan bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri bulunmayan bir siyasal utku eseridir”.
Lozan saltanat sevdalılarına, emperyalizme, mandaya karşı Mücadelemizin zaferle taçlandırdığımızın belgesidir. Lozan, dünya üzerinde saygın bir ülke olarak yer almamızın teminatıdır. Lozan’ı hafife alan, subjektif ve maksatlı söylemlerin nesnesi haline getiren, hatta kinle yaklaşanlar, İnönü’ye, onun üzerinden Atatürk’e, Cumhuriyetin kurucu kadrolarına ve değerlerine düşmanlık etmektedir.
Özgürlüğümüzün ve bağımsızlığımızın tapu senedi olan Lozan’a giden süreci inşa eden ve antlaşmayı hayata geçiren başta Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve 2’nci Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız İsmet İnönü ile milli mücadele kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz.
Kurucu değerlerimiz ve kurucu kadrolarımızın hedef ve idealleri, geçmiş l 00 yılda olduğu gibi önümüzdeki yüz yıllarda da vazgeçilmez yol göstericimiz olmaya devam edecektir.
Biz , CHP olarak, Kanun Teklifimizi Meclis Başkanlığına sunduk. Lozan Antlaşması’nın imzalandığı 24 Temmuz resmi bayram olarak kutlanmalıdır.
Bugün aynı zamanda basında sansürün kaldırılışının 115. yıl dönümü. 24 Temmuz’un basın için bayram olmaktan çoktan çıktığı günleri yaşıyoruz. Ne yazık ki, basında sansürün kaldırıldığı 1908 istibdat koşullarından çok daha kötü koşullarla karşı karşıyayız .
Gazetecilerin, basın emekçilerinin dövüldüğü, tehdit edildiği, hapse atıldığı; basın kurumlarının kapatıldığı; ekranların karartıldığı erişim engellerinin fikir suçlarının sansürün ve soruşturmaların olağanlaştığı bir dönemden geçiyoruz .
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 2002 yılında l 00 . sıradayken bugün 165. sıraya kadar gerileyen ülkemizde, basının durumu demokrasimizin de içler acısı durumunu gözler önüne sermektedir.
İktidar, geldiği günden beri Türkiye’ de halkın haber alma hakkını yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden sistemli olarak gasp ederek, toplumu dizayn etmeye çalışmaktadır . Gazeteci adı altında satın aldığı yandaşlarıyla adaletsizliği, haksızlığı , yolsuzluğu ve yoksulluğu görünmez kılmaktadır.
Unutmayalım ki, Çin ‘den sonra dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olan Türkiye ‘de, bu sorun sadece gazetecilerin değil; tüm toplumun sor unudur.
Biz, CHP olarak , özgür medyayı ve dolayısıyla halkın haber alma hakkının gasp edenlere; basın emekçilerinin sendikal haklarını en alt seviyelere indirenlere ; korku, sansür ve hapis üçgeninde basını tehdit edenlere karşı, kalemini satmaya n, gazeteciliğin meslek ilkelerine ve etiğine sahip çıkan saygın ve özgür gazetecilerin yanında olacağız.”
itvhaber
BENZER HABERLER