Son Dakika
Ataşehir’de Okullar Arası Atatürk Kupası Satranç Turnuvası Düzenleniyor
Ataşehir Temizlik Hareketi: Günde 500 Tona Yakın Çöp Toplanıyor
Başkan Adıgüzel, Kültür Merkezlerinde Proje Çalışmalarını İnceledi
Ataşehir Belediyesi, Avrupa Atık Azaltım Haftası’na Özel Etkinlikleri
İçerenköy Spor Tesisi Her Yaştan Ataşehirli Sporsevere Hitap Edecek
Tiyatro Eğitmeni Gamze Aşık’ın Bir Afişle Hayali Gerçeğe Dönüştü
Sevgili Türkan, Maide, Ali Galip ve Zeki öğretmenlerim, ellerinizden öperim. Nurlar içinde ışıklar içinde yatın. Sizi hiç unutmadım. Sizler o dâhiden ilham alan, birer aydınlanmacı eğitim, öğretim fedaileri idiniz. Atatürk’ün kuruluşunu ilan ettiği Cumhuriyet, bir ümmet toplumundan bir ulus ve yurttaş yaratan bir devrimdi. Bir çağdaşlık, bir aydınlanma bir akıl ve bilim devrimi.
Unesco böyle bir öğretmenler günü kutlamasını önermiştir. Ama o tarih 5 Ekim’dir. Biz Atatürk’ün Halk mekteplerinin başöğretmeni olarak tayin edildiği 24 kasımda kutluyoruz bu günü. Cumhuriyetin ilk öğretmenlerini tanıma ve onlardan ikisinin evinde doğma ve büyüme gibi bir büyük şansım oldu. Çocukluğum Urfa’da o eli öpülesi gerçek yurtsever ve özverili öğretmenlerin arasında geçti. Bu nedenle bu yazıda ben ağırlığı ilk okul öğretmenlerine vereceğim. Öğretmen denince benim aklıma onlar geliyor.
Doğrusu cumhuriyetin altın yılları idi. Daha 1922′ de 30 Ağustos zaferinden sonra 27 Ekim’de Gazi Mustafa Kemal Bursa’da öğretmenlerle buluşmuş ve onlara şöyle seslenmişti . ”Her şeyden önce bilgisizliği gidermek gerekir. Öğretim programımızın, eğitim davranışımızın temel taşı bilgisizliği gidermek olmalı. Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınızın zaferi için yer açtı, yolu hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak siz koruyup sürdüreceksiniz.”
1924 yılındaki Muallimler Birliği Kongresinde de konuşmasını şu sözlerle bitirmişti. ”Hiç bir zaman aklınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” Evet tüm Türkiye’de olduğu gibi…Urfa’da da öğretmenler Atatürk’ün bu öğütlerini çok iyi anlıyorlardı, Urfa da 7 ilkokuldan 4’ ü trahomlu çocukları alıyordu. İlkokul öğretmenleri kadınlı erkekli Urfa halkının gözbebekleri idiler demek hiç abartma olmaz. Her güzel etkinlikte 19 Mayıs’lar da, 23 Nisan balolarında onlar vardı. Türk, Kürt, Arap hiç böyle bir ayrım böyle bir soru bilmiyoruz biz. Okuldan sonra halkevinde buluşurlardı. 8 kolu vardı halkevinin her birinin başında bir öğretmen bulunurdu. Tiyatro yapıyorlardı. Dekorların yapımı da onlara aitti. Fon müziği olarak klasik müzik, Offenbach , Schubert, Aida kullanıyorlardı. Barkarol o günlerden ezberimdedir.
Öğretmenler eğitim, öğretim yanı sıra halk eğitimi de yaptılar. Akşam saatlerinde halk (kadınlar da var) tiyatro izliyordu. Halkevinde konferanslar verilir, sağlık konuları tartışılır, 23 Nisan kutlamaları yapılır, sinema seyredilirdi. Kutsal Anzelha gölünde yüzme yarışları düzenleyen yine öğretmenlerdi. Babam başöğretmen İhsan Özdemir bu gölde kulvarlar yaptırarak Urfa halkının büyük ilgi ile izlediği yarışlar düzenlemişti. Halk oyunlarını düzenleyip çalıştıranlar da onlardı. İstanbul’da Kazım Taşkent başkanlığında Yapı Kredi bankasının düzenlediği halk oyunları festivaline katılıyordu Urfa ekibi. Babam meslekdaşları ile onları çalıştıranlardan biri idi. O güzel insanlar bu takdire değer birikimi nasıl elde etmişlerdi doğrusu anlayamamışımdır.
Urfa’nın 11 Nisandaki kurtuluş bayramı Topçu meydanında coşku ile kutlanır baş rol yine ilk okullar ve öğretmenler olurdu. Okullar renkli krapon kağıtlarla süslenmiş bisikletleri, trampet ve borazanları ve izcileri ile çok alkış alan resmi geçide katılırdı. Bunun ardından temsili bir kurtuluş savaşı yapılır çeteler Fransız bayrağının asılı olduğu tepedeki kaleye doğru savlet eder meydanın iki yanında eğersiz Arap atlarının üzerindeki Arap uşakları (çocukları) da onlara katılır büyük bir coşku ile Fransız bayrağı indirilip yerine Türk bayrağı dikilirdi. Borazan ve trampetler ve onlara katılan halk ile Topçu meydanını inletirlerdi.
Özetle öğretmenler devrimci genç cumhuriyetin temsilcileri ve simgeleri idiler. Hepsi gerçek yurtseverliğin bütün niteliklerine sahip insanlardı. İstiklal savaşımız ve yerel kurtuluşumuzla övünen, onurlu eğitim öncüleri. 50 sonrası acıklı bir hikayedir. Cumhuriyetin eğitim politikaları darbe aldı. Tevhidi tedrisat (öğretim birliği ) bozuldu. Atatürk’ten sonra bu güzelim o mutluluk verici atmosfer darmadağın edildi. Sözde bir ileri adım daha atmak için demokrasiye başladık. Atatürk’ün mirası dışlandı.
Okumuşlarla ”Beni afakanlar basıyor, cahiller ne kadar iyi, bilim son iki yüzyılın ateistlerinin eseridir” diyen yöneticilerimiz ve profesörlerimiz oldu.. Bunca yıl sonra o cumhuriyet değerleri yeniden egemen olmadıkça Atatürk’ün mirası akıl ve bilim yolundan ve izinden gitmedikçe demokrasiye, çağdaşlığa kavuşamayacağımızı iyice algılıyoruz.
Cumhuriyetin o eşsiz özverili ve yurtsever öğretmenlerini ve onların izleyicilerini özlemle ve saygı ile anıyorum.
Prof. Dr. Coşkun Özdemir
Etiketler: Coşkun Özdemir » cumhuriyet » Cumhuriyet ÖğretmenleriİLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet
17 Aralık 2023 Köşe Yazıları
09 Kasım 2023 Köşe Yazıları
28 Ekim 2023 Köşe Yazıları