RUHİ SU ‘SEN GİTTİN GİDELİ’ ETKİNLİĞİYLE ANILDI

Türkülerimizin “efendisi” Ruhi Su, sevenlerinin ardından yazdığı mektupları ve anılarını içeren“Ruhi Su Sen Gittin Gideli” çerçevesinde Neşet Ertaş Kültür Evi’nde anıldı.

Türkülerimizin basbariton sesli “efendisi” Ruhi Su, geçen yılki 30. ölüm yıldönümünde dostlarının, sevenlerinin ardından yazdığı mektuplardan ve anılardan oluşan “Ruhi Su Sen Gittin Gideli” kitabından yola çıkılarak 25 Aralık’ta İçerenköy’deki Neşet Ertaş Kültür Evi’nde anıldı.

Ataşehir Belediyesi, 31 yıl önce aramızdan ayrılan ünlü sanatçımız Ruhi Su’nun anısını yaşatmak ve genç kuşaklara sanatçıyı tanıtmak için “Sen Gittin Gideli” Ruhi Su adlı bir etkinlik düzenledi.

Etkinlikte kitabı hazırlayan yazar-gazeteci Alâettin Bahçekapılı ile yazar-öğretmen Nabi Belekoğlu sanatçının dünya görüşü, türkü anlayışı ve dostlarının mektuplarında dile getirilen duyguları aktardı.

Ünlü fotoğraf sanatçısı İsa Çelik de usta sanatçının daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflarından oluşan dia gösterimi yaptı.

İçerenköy’deki Neşet Ertaş Kültür Evi’nde 25 Aralık’ta yapılan etkinlikte, sanatçının ardından dostlarının, arkadaşlarının, sevenlerinin ve dinleyenlerinin ‘Sen Gittin Gideli’ başlığı altında kaleme aldığı mektuplardan ve anılardan oluşan “Ruhi Su ‘Sen Gittin Gideli’” kitabından yola çıkılarak Ruhi Su anıldı, anlatıldı. Kitabı hazırlayan yazar, gazeteci Alâettin Bahçekapılı ve yazar, öğretmen Nabi Belekoğlu’nun “böyle bir vefa örneğini ortaya koymanın” gerekçelerini anlatırken Ruhi Su’nun yaşamına, sanat anlayışına, dostlarının mektuplarda dile getirdiği duygulara değindi.

Bahçekapılı, Ruhi Su’dan söz ederken  “Çileli ama her zaman onurlu bir yolculuktu 73 yıl sürdürdüğü. Bildiği, inandığı yolda hiç yılmadan yürürken gurbeti, sılayı, acıyı ve sevinci yoğun ve içtenlikle özetlediği türküleri sazına, sözüne katık ettiği bir yolculuk. Ne yetim-öksüz ve yoksul büyümesi, ne okuma-öğrenme aşkının önündeki engeller, ne hapishanenin ağır koşulları, yasaklamalar, hiçbir şey onu  ‘türkü söylemekten, türküler üzerinde aralıksız düşünmekten, çalışmaktan, korolar oluşturarak türkülerini öğretmekten, olanak bulduğunda konserlerde, olanak verilmediği zaman da dost evlerinden gece kulüplerine kadar, elverişli-elverişsiz her ortamda türkülerini söylemekten alıkoyamadı’, yolundan döndüremedi.  Dünya görüşünü türkülerin anlam ve içeriğiyle biçimlendirmiş,  bu görüşle türkülerini seçip yorumlamış, ‘aşk hali’ olarak yorumladığı türkülerle  ‘en güzel aşklarını yaşamış’ ve onlarla ‘yeşermiş, çiçeklenmiş’ti” ifadelerini kullandı.

Ruhi Su’nun sanatında; halk sevgisinden, sanatından, ‘sağlam dünya görüşünden’ beslendiğini belirten Bahçekapılı, “Sanatına ve halkına adanmış,  eğitimle, bilgiyle, kültürle, bilinçle bütünleşmiş bir söyleyişle dünyaya ve insana bakmış güçlü bir sanatçı, örnek alınacak bir insan olarak sürdürdü 73 yıllık yolculuğunu… ‘Görkemli başarısında…. Sevgiye, hoşgörüye olduğu kadar halktan kopuk hiçbir işten, hiçbir insandan hayır gelmeyeceğine duyduğu inancın da payı büyüktür.’ Yıllarca dinleyenleri yüceltip zenginleştiren türküler kulaklarda… şimdi de… Ama Ruhi Su, 30 yıldan beri, gönlümüzde, beynimizde olsa da,  aramızda değil. ‘Hasretinden prangalar eskitiyoruz’ 30 yıldan beri” diye konuştu.

Bahçekapılı, “Ruhi Su Sen Gitti Gideli” kitabıyla ilgili ise şunları söyledi: “ Bu kitap, Ruhi Su’ya  30 yıl sonra  mektuplarla, anılarla, fotoğraflarla ve çizimlerle bir sesleniş, bir iç dökme, bir saygı-sevgi-özlem sunumu. Bu kitap, yalnızca 30 yıldır sevgisini, özlemini gönlünde taşıyan dostlarının, yazarların, sanatçıların değil, ayrıca onu onurlu ve dik duruşundan, sesinden, sazından, kaleminden tanıyan  sayısız hayranının da duygu ve düşüncelerini  yansıtıyor.  Ve bu kitap, biliminsanı Doç. Dr. Kriton  Dinçmen’in söylediği gibi ‘Ben vefa’yım.’ diyor:  ‘Korkmayın, sizi esir almayan bir borçtur vefa. İnsandaki karar serbestisini bozmayan, aklınızı çelmeyen, sizin insan olma gururunuzdan bir şey çalmayan, kişiliğinizin yapısından ödün vermenizi istemeyen bir borçtur. Sizi insan yapan bir borçtur.’ vefa. Ölümünün 30. yıldönümünde Ruhi Su’yu  saygı, sevgi, özlemle anıyor ve  Ruhi Su ‘Sen Gittin Gideli’  diyerek selamlıyoruz.  Bu  merhabalaşmayı büyük ustanın  aramızdan ayrılışının 31. Yıldönümünde sizlere ulaştırabildiğimiz için  mutlu olduğumuzu da eklemeliyim.”

Belekoğlu ise müziğin insanlar arasındaki ilişkiyi güçlendirerek, birbirini daha anlamalarını ve ortak duygular paylaşmalarını sağladığını söyledi.

Belekoğlu, “Seslerin bir anlamı vardır. Sevinci, hüznü, acıyı, şakayı, sevgiyi, protestoyu, insanın içinde bulunduğu ruhsal durumları seslerle hissederiz. Müzik bir ses sanatıdır. Kimi zaman yalnız insan sesiyle kimi zaman yalnız çalgı sesiyle kimi zaman da insan ve çalgı sesiyle insan yaşamını, insanı anlatır” dedi.

Belekoğlu, Ruhi Su’nun müziğe ve halk edebiyatına verdiği değeri sanatçının anılarından yola çıkarak anlattı.

Ruhi Su’nun sesinden şiirler ve türkülerin sunulduğu etkinlikte, Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği Ruhi Su Dostlar Korosu’nun koristlerinden Ruşen Acet, Osman Can Acet, Deniz Ulkat, Derya Ulkat, Derya Aksüt, Nevra Çankaya, Çağrı Merev, Sevgi Kahya ve Boran Alp da sanatçının türkülerinden örnekler sundu. Etkinliği çok sayıda Ataşehirli izledi.

Etkinliğin sonunda Ataşehir Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Volkan Arslan ve Neşet Ertaş Kültür Evi Yöneticisi Hüseyin Dinçtürk; Bahçekapılı’ya, Belekoğlu’na ve Çelik’e çiçek vererek teşekkür etti.

itvhaber