logo

Umut Tacirleri


Yaşar Geler
yasargeler@hotmail.com

Umut, insanların bir yerlere varmak için kurdukları hayaller ve yaşama istekleridir. Bir insan umudu var oldukça yaşar. Umudu tükendiğinde hayatı sekteye uğrar. İnsan; düşünmek, inanmak, sevmek ve sevilmek için vardır. Bunları başarabilmek için de umudu olması gerekir.

     Tacir, her hangi bir iş dalını kendisine meslek edinmiş, ticari faaliyette bulunan kimseler ya da kuruluşlardır. Tacir, yaptığı işten nemalanmak ister, kazanmak ister ve yaşamını onunla sürdürür.

     Bir de umut tacirleri vardır; para pul karşılığı iş yapmazlar. Sadece insanların umutlarını sömürürler. Umutlarını çalarlar. Onlar, kendilerini çok zeki sanıyorlar. Akıllarınca saf gördükleri insanları, aldattıklarını düşünür, onların hayalleriyle hatta ekmekleriyle oynarlar. Yaptıkları bu işten de zevk alırlar. İşte bu yazımda bu konuya değinmek istiyorum.

     Umut fakirin ekmeği ye Mehmet ye! İşte tam da bu yazıya uygun düşen bir dize. Yıllardır tanıdığım bazı bir insanlar vardır. Özellikle sanal-sosyal medyada memleketleri adına çok güzel işler yapan bir kişiler. Yaptığı işlerden de bir karşılık beklemeyen, halk gönüllüsü bir insanlar. İşte bugün yaşanan da bu gariban Mehmet’ e verilen umudun boşa çıkarılmasıdır ve hayal kırıklığı yaşatılmasıdır. Malum her kış ayları geldiğinde tüm yöre STK’ları, dernekleri vb. kuruluşlarda etkinlikler başlar. Kimi kültürü yaşatma adına, kimi yörenin özel günlerini kutlama adına. Bunların hepsi çok güzeldir. Yöreleri tanıtmak ve yüceltmek adına başarılı işler diye düşünüyorum. Ancak, bazı kişiler de kimi neyi temsil ettiklerini ifade edemeden bu tür işleri yapmaya çalışırlar ki, o kişileri de toplumumuz çok ciddiye almaz. Evet, buraya kadar söylediklerimizin hepsi yaşanmış durumlardır. Hizmetin yeri, zemini ve zamanı yoktur. Kimi de hayır için yapar bu tür işleri. Bir takım kesimler de seçimlerden ve siyasilerden nemalanmak ya da onlara şirin görünmek için bu tür etkinliklere yeltenirler.

     Şimdi gelelim sadede: Bireysel yapılanmaların ve etkinliklerin kime, nereye ve nasıl hizmet ettiğini anlamakta zorluk çektiğimi ve çok ta doğru olmadığını ifade etmekle başlıyorum. Davranış biçimi her ne kadar yanlış olsa da bu tür etkinlere girişen insanlara umut vermenin de bir o kadar yanlış olduğunu ve bunun adının ‘’UMUT TACİRLİĞİ’’ olduğunu belirtmekte yarar vardır. Bu hayatta hiçbir kimsenin bir başkasına zorla bir şey yaptıramayacağını bilmeyen yoktur. Yapamayacağın her hangi bir şey için birisini umutlandırmak kadar, O’nun umutlarını, hayallerini yıkmaktan başka bir şeye yaramayacağını söylemek te bir yanlış olmasa gerek.

     Neyse fazla uzatmadan şunu söylemek te yarar var: Memleket için taş üstüne bir taş koyan kim olursa olsun, toplumumuza en iyi hizmeti yapıyor demektir. Hizmet yapan her kim, hangi kurum ya da hangi kuruluş olursa olsun mutlaka desteklenmelidir. Umutlarla oynanmamalı, insaniyet yitirilmemeli, yalana-dolana entrikaya başvurulmamalı; açık sözlü, dik duruşlu, doğru ve dürüst davranmalı, ilkeli olunmalı. Hani bizim Ardahan’ın insanları için denir ya: ‘’Kışı sert, insanı mert.’’ diye. İşte tam da bu tanıma uygun davranılmalı.                                                                                                                                                                                     

Sözün özü, ne demiş Mevlana;                                                                                                                                                “Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.                                                                                                                                             Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.”

Kalın sağlıcakla!

Yaşar GELER

Paylaşın:
Etiketler: » » » » »
Share
#

SENDE YORUM YAZ

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yüksek Seçim Kurulu Ataşehir’de Başkanlık İçin Yarışacak Adayları Açıkladı

    06 Mart 2024 Ataşehir, Ataşehir Belediyesi, Gündem, Köşe Yazıları, Manşet, Siyaset, Son Dakika, Üst Manşet

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak olan Yerel Seçimlerde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu kabul edilen isimleri açıkladı. Recep Kenan / itvhaber.com 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde Ataşehir Belediye Başkan adaylığı başvurusu yapanlardan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylığı kabul edilen isimleri açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılan açıklamada, 31 Mart yerel seçimleri Ataşehir Belediye Başkan adaylığı kesinleşen isimler ilan edildi. ATAŞEHİR’DE 1 BAĞIMSIZ 19 ADAY SANDIK Y...
  • ‘CHP İstanbul İlçe Başkan Adayları Netleşiyor’ mu?

    17 Aralık 2023 Köşe Yazıları

    Önceki gün toplanan CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında belirlenen 4 Büyükşehir Başkan adayı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da açıklandı. Recep Kenan / itvhaber.com CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel tarafından CHP Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından yapılan açıklamada, 4’ü Büyükşehir, 6 il ile birlikte 227 seçim bölgesinin belediye başkan adayının belirlendiği kaydedildi. CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimleri belediye başkan adaylarının bir bölümünün ay sonuna kadar, kalan adaylıkların ise; anket, eğilim yoklaması ya ...
  • SEN ÖLMEDİN Kİ!

    09 Kasım 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz otuz sekiz. Kasım’ın onu. Hatta saat dokuzu beş geçiyor. Dolmabahçe’deve ülkede matem havası. Bedenen bitmiş bir yaşam süreci ama fikren bitmemiş ve hiç tebitmeyecek bir zaman süreci. Çünkü, bir söylevinde şöyle diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;“Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebetyaşayacaktır.” Başka bir söylevinde de “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demekdeğildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte bu söylevlerine ...
  • YÜZÜNCÜ YILINDA CUMHURİYET

    28 Ekim 2023 Köşe Yazıları

    Yıl bin dokuz yüz yirmi üç hem de yirmi dokuz ekim. Hatta bir gün öncesi, yirmi sekiz ekimde. Gazi Mustafa Kemal devleti yönetecek kadrolarıyla meclis kürsüsünde “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Tüm meclis olağanüstü bir refleksle alkış tufanına boğulur. Neden mi? Tabi ki, yıllar süren esaret. Özgürlüğe susamışlık. Tek adamlık ve işgalden kurtulmak. Demokrasiye geçmek. Halkın egemenliği. Ve nihayet 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan ediliyor.  Demokrasiye geçiliyor. Tek adamlıktan kurtulunuyor. Halkın iktidarı gerç...